Gayrimenkul hukuku, taşınmaz mallarla ilgili hukuki süreçleri düzenleyen hukuk dalıdır. Bu kapsamda arsa, arazi, konut, iş yeri gibi taşınmaz malların alım satımı, kiralanması, devri, ipotek gibi işlemler yer alır. Türkiye’de gayrimenkul işlemleri, Medeni Kanun, Tapu Kanunu ve İmar Kanunu gibi yasal düzenlemelerle yürütülür.
Tapu İşlemleri: Bir taşınmazın mülkiyetinin devri, tapu sicil müdürlüklerinde yapılan resmi işlemlerle gerçekleşir. Tapu devri sırasında satış bedelinin beyan edilmesi, vergilerin ödenmesi ve tapu harçlarının yatırılması gibi adımlar takip edilir.
Kira Sözleşmeleri: Kiraya veren ile kiracı arasında yapılan kira sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunu kapsamında düzenlenir. Sözleşmede kira bedeli, kira süresi, depozito gibi hususlar belirtilir. Ayrıca kiracının ve mal sahibinin hak ve yükümlülükleri açıkça belirlenmelidir.
Kat Mülkiyeti ve Kat İrtifakı: Bir binadaki bağımsız bölümler üzerinde hak sahibi olmak, kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmasıyla mümkündür. Kat mülkiyeti, inşaatı tamamlanmış binalar için kurulan mülkiyet hakkıdır, kat irtifakı ise inşaat halindeki taşınmazlar için geçerlidir.
İmar Hukuku: Gayrimenkullerin imar durumu, hangi amaçla kullanılabileceğini belirleyen yasal düzenlemeleri kapsar. İmar planlarına uygun olmayan yapılaşmalar, hukuki yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle bir taşınmaz alırken imar durumunun kontrol edilmesi son derece önemlidir.
Kamulaştırma: Devletin kamu yararına projeler için özel mülkiyete ait taşınmazlara el koyması sürecidir. Kamulaştırma sürecinde mal sahibine bedel ödenir ve mal sahibi, kamulaştırma bedeline itiraz edebilir.
İpotek ve Rehin: Bir gayrimenkul, kredi karşılığı teminat olarak gösterilebilir. İpotek işlemleri, taşınmazın tapusuna işlenir ve borç ödenmediği takdirde alacaklı, ipotekli taşınmazı satma hakkına sahip olur.
Tapu devri sırasında alıcı ve satıcı arasındaki uyuşmazlıklar
Kiracı ile mal sahibi arasındaki kira bedeli, tahliye ve aidat sorunları
İmar planına aykırı inşaat veya kaçak yapılaşma nedeniyle doğan anlaşmazlıklar
Miras kalan taşınmazların mirasçılar arasında paylaştırılması
Gayrimenkul hukuku alanında hukuki destek almak, gayrimenkul yatırımlarında ve işlemlerinde karşılaşılabilecek olası hukuki sorunların önüne geçmek için önemlidir.
Bir avukat, taşınmaz hukuku konularında danışmanlık sağlayarak kişilerin haklarını korur ve en doğru yasal sürecin izlenmesini sağlar.
Bu yazı, gayrimenkul hukuku ile ilgili genel bir bilgilendirme amacı taşımaktadır. Detaylı bilgi ve hukuki danışmanlık için bir avukata başvurmanız tavsiye edilir.
Gayrimenkul Alım-Satımında Bilmeniz Gerekenler
Tapu işlemleri, gayrimenkul alım-satımı, devri ve mülkiyet transferinde kritik bir rol oynar. Tapu, bir taşınmazın kime ait olduğunu belirleyen resmi belgedir ve gayrimenkul hukuku açısından büyük öneme sahiptir. Bu yazıda, tapu işlemleriyle ilgili bilmeniz gereken önemli bilgileri ve işlemleri detaylı bir şekilde ele alacağız.
Tapu İşlemleri Nedir?
Tapu işlemleri, bir taşınmazın mülkiyetinin resmi olarak kaydedilmesi ve devredilmesini sağlayan yasal süreçlerdir. Tapu işlemleri, Türkiye'de Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür ve Medeni Kanun, Tapu Kanunu gibi mevzuatlar doğrultusunda yapılır. Bu işlemler alım-satım, miras, bağışlama, kamulaştırma gibi çeşitli durumları kapsar.
Tapu Devri ve Satış İşlemleri
Satış Sözleşmesi: Tapu devri için ilk adım, alıcı ve satıcı arasında bir satış sözleşmesinin yapılmasıdır. Sözleşmede, taşınmazın bedeli, ödeme şekli ve diğer şartlar belirtilmelidir.
Tapu Devri: Satış sözleşmesinin ardından, tapu devri için ilgili tapu müdürlüğüne başvurulur. Tarafların kimlikleri, satış bedeli ve tapu harçlarının yatırıldığına dair belgeler sunulur. Tapu devri işlemi tamamlandığında, taşınmazın mülkiyeti alıcıya geçer.
İpotek Tesisi: Borçlanma durumunda, taşınmazın ipotek edilmesi işlemi yapılır. İpotek, alacaklının borcun ödenmemesi durumunda taşınmazı satma hakkını sağlar. İpotek işlemleri, tapu sicilinde kaydedilir.
Rehin İşlemleri: İpotek yerine rehin hakkı tesis edilebilir. Rehin, taşınmazın geçici olarak teminat altına alınmasını sağlar.
Kat Mülkiyeti: İnşaatı tamamlanmış binalarda bağımsız bölümler için kurulan mülkiyet türüdür. Kat mülkiyeti kurulması için tüm kat maliklerinin anlaşması ve ilgili tapu müdürlüğüne başvurulması gerekir.
Kat İrtifakı: İnşaat halinde olan taşınmazlarda, mülkiyet hakkının tesis edilmesidir. Kat irtifakı kurularak, gelecekte yapılacak kat mülkiyeti işlemlerinin temeli atılır.
Miras Paylaşımı: Bir kişi vefat ettiğinde, mirasçılar arasında taşınmazın paylaşımı yapılır. Miras paylaştırma işlemleri, mirasçılar arasında anlaşmazlıkları önlemek ve mülkiyet devrini sağlamak için önemlidir.
Miras Yoluyla Devlet Vergileri: Miras kalan taşınmazların devri sırasında miras vergisi ödenir. Vergi ödemeleri tamamlandığında, tapu işlemleri gerçekleştirilir.
Kamulaştırma İşlemleri
Kamulaştırma: Devlet, kamu projeleri için özel mülkiyete ait taşınmazları kamulaştırabilir. Kamulaştırma bedeli mal sahibine ödenir ve mal sahibi, bu bedel konusunda itiraz edebilir.
Tapu Kaydı Kontrolü: Taşınmazı almadan önce tapu kaydını kontrol etmek, herhangi bir hak sahipliği veya yükümlülük olup olmadığını öğrenmek önemlidir.
Vergi ve Harçların Ödenmesi: Tapu devri sırasında tapu harçları ve diğer vergi yükümlülüklerinin yerine getirilmesi gerekir.
Ekspertiz Raporu: Taşınmazın gerçek değerini öğrenmek ve herhangi bir sorun olup olmadığını tespit etmek için ekspertiz raporu alınması tavsiye edilir.
Sonuç
Tapu işlemleri, gayrimenkul yatırımlarının güvenli ve hukuka uygun bir şekilde yapılmasını sağlar. Alım-satım, ipotek, kat mülkiyeti ve miras gibi işlemler için uzman bir avukattan destek almak, hukuki riskleri minimize eder ve sürecin sorunsuz ilerlemesini sağlar. Tapu işlemleri hakkında daha detaylı bilgi ve profesyonel yardım için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Kira hukuku, kiracılar ve mal sahipleri arasındaki ilişkileri düzenleyen, Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde yürütülen bir hukuk dalıdır. Kiralama süreci, tarafların haklarını ve yükümlülüklerini belirler ve kira sözleşmelerinin nasıl yapılması gerektiğini belirler.
Kira Hukuku Nedir?
Kira hukuku, bir taşınmazın (konut, iş yeri vb.) belirli bir süre için kiralanmasını ve bu süreçte ortaya çıkabilecek hukuki sorunları düzenler. Kiralama işlemleri, kira sözleşmesi, kira bedeli, süre, bakım ve onarım gibi konuları içerir. Türk Borçlar Kanunu, kira ilişkilerini düzenleyen başlıca yasal çerçevedir.
Kira Sözleşmesi
Kira sözleşmesi, kiracı ile mal sahibi arasında yapılan ve kiralanacak taşınmazın şartlarını belirleyen resmi bir belgedir. Sözleşmede aşağıdaki hususlara yer verilmelidir:
Kira Bedeli: Kiralanan taşınmaz için ödenecek aylık veya yıllık bedel.
Kira Süresi: Kiralamanın süresi, belirli bir süreliğine veya süresiz olarak yapılabilir.
Ödeme Şekli ve Tarihi: Kira bedelinin nasıl ve ne zaman ödeneceği.
Depozito: Kiracı tarafından verilen güvence bedeli.
Bakım ve Onarım: Taşınmazın bakım ve onarım yükümlülükleri.
Kiracının Hak ve Yükümlülükleri
Kira Bedelinin Ödenmesi: Kiracı, sözleşmede belirlenen kira bedelini düzenli olarak ödemekle yükümlüdür.
Taşınmazın Kullanımı: Kiracı, taşınmazı özenli bir şekilde kullanmalı ve mal sahibinin izin verdiği amaçlar dışında kullanmamalıdır.
Bakım ve Onarım: Kiracı, taşınmazda oluşan küçük bakım işlerini üstlenmelidir, ancak büyük onarımlar genellikle mal sahibinin sorumluluğundadır.
Tahliye: Kiracı, kira süresi sonunda taşınmazı mal sahibine teslim etmek zorundadır. Kiracı, tahliye talebine uymakla yükümlüdür.
Mal Sahibinin Hak ve Yükümlülükleri
Kira Bedelinin Alınması: Mal sahibi, kiracıdan kira bedelini düzenli olarak almalıdır.
Taşınmazın Kullanımına İzin Verme: Mal sahibi, kiracının taşınmazı sözleşmeye uygun şekilde kullanmasına izin vermelidir.
Büyük Onarımlar: Taşınmazda meydana gelen büyük onarımlar mal sahibinin sorumluluğundadır.
Güvenlik ve Konfor: Mal sahibi, taşınmazın kiracı için yaşanabilir bir durumda olmasını sağlamalıdır.
Kira Artışı ve Yenileme
Kira Artışı: Kira bedeli, genellikle her yıl belirli bir oranla artabilir. Artış oranı, Türk Borçlar Kanunu ve sözleşme hükümlerine göre belirlenir.
Sözleşme Yenileme: Kira sözleşmesi süresi dolduğunda, kiracı ve mal sahibi arasında yeni bir sözleşme yapılabilir. Yenileme koşulları, tarafların anlaşmasına bağlıdır.
Kira ilişkilerinde anlaşmazlıklar çıkabilir. Bu tür durumlarda hukuki çözüm yolları şunlardır:
Uygulamalı Çözümler: Kiracı ve mal sahibi arasında anlaşmazlıklar, müzakerelerle çözülebilir.
Arabuluculuk: Taraflar arasında bir arabulucu aracılığıyla anlaşmazlıkların çözülmesi mümkündür.
Dava Açma: Sorunlar çözülemezse, ilgili mahkemede dava açılabilir. Hukuki sürecin doğru yürütülmesi için bir kira hukuku avukatından destek alınması önemlidir.
Sonuç
Kira hukuku, kiracı ve mal sahibi arasındaki ilişkilerin adil ve hukuka uygun şekilde düzenlenmesini sağlar. Kira sözleşmesinin doğru bir şekilde hazırlanması, tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi, olası anlaşmazlıkların çözümü için önemli adımlardır. Kira hukuku konusunda daha fazla bilgi ve profesyonel yardım almak için bizimle iletişime geçebilir, hukuki destek alabilirsiniz.
Kira bedelinin ödenmemesi: Kiracının kira bedelini ödememesi, belirli bir süre içinde ödememesi veya gecikmeli ödeme durumunda kiraya verenin tahliye hakkı doğar. Türk Borçlar Kanunu'na göre, kira bedelinin belirlenmiş süresi içinde ödenmemesi durumunda kiraya veren, kiracıya yazılı olarak ihtarname göndererek borcun ödenmesini talep edebilir. Ancak kiracı ödemeyi yapmazsa veya kiracıdan ödenmemiş kira borcu varsa, kiraya veren tahliye davası açabilir.
Kiracının mülkü bozması veya kiralanmış yere zarar vermesi: Kiracının mülkü kötüye kullanması, bakım ve onarımları ihmal etmesi veya mülke zarar vermesi durumunda, kiraya verenin tahliye talep etme hakkı doğar.
Kiralananın başka amaçlar için kullanılması: Kiralanan mülkün kira sözleşmesinde belirtilen amaçlar dışında kullanılması durumunda, kiraya veren tahliye talebinde bulunabilir. Örneğin, kira sözleşmesinde konut olarak belirtilmiş bir mülkün ticari amaçlarla kullanılması.
Kira süresinin sona ermesi: Belirli bir süre için yapılan kira sözleşmelerinde, sözleşme süresinin sona ermesi durumunda, kiraya veren tahliye talebinde bulunabilir. Ancak, tahliye süreci için belirli prosedürlerin takip edilmesi gerekebilir.
KİRACININ EVDEN ÇIKARILMASI SEBEPLERİ – KİRACI TAHLİYESİ
Kiraya verenin veya birinci derece yakınının konut ihtiyacı doğmuş olmalıdır: Kiraya verenin veya birinci derece yakını olan kişinin (örneğin, ebeveynler, çocuklar veya kardeşler) oturabileceği bir konuta ihtiyacı olduğu durumlarda bu hakkı kullanabilir.
Kiracıya belirli bir süre önceden bildirimde bulunulmalıdır: Kiraya verenin konut gereksinimi nedeniyle tahliye talebinde bulunabilmesi için, kiracıya belirli bir süre önceden yazılı olarak bildirimde bulunulması gerekir. Bu süre genellikle altı aydır. Ancak, kira sözleşmesinde farklı bir bildirim süresi belirlenebilir.
Bildirim süresi sonunda kiracı mülkü boşaltmalıdır: Bildirim süresi sonunda, kiracı kiralanan konutu boşaltmak zorundadır. Aksi takdirde, kiraya veren mahkemeye başvurarak tahliye davası açabilir.
Türk Borçlar Kanunu'na göre, kiraya verenin işyeri gereksinimi nedeniyle fesih hakkı, kiracının işyerini terk etmesi için kiraya verene verilen bir hak olarak tanımlanır. Bu hüküm, kiracının işyerini boşaltması gereken durumları içerir. Kiraya verenin işyeri gereksinimi nedeniyle fesih hakkı şu koşullarda geçerlidir:
Kiraya verenin veya birinci derece yakınının işyeri ihtiyacı doğmuş olmalıdır: Kiraya verenin veya birinci derece yakını olan kişinin (örneğin, ebeveynler, çocuklar veya kardeşler) işyeri açabileceği veya mevcut işyerini genişletebileceği bir yere ihtiyacı olduğu durumlarda bu hakkı kullanabilir.
Kiracıya belirli bir süre önceden bildirimde bulunulmalıdır: Kiraya verenin işyeri gereksinimi nedeniyle tahliye talebinde bulunabilmesi için, kiracıya belirli bir süre önceden yazılı olarak bildirimde bulunulması gerekir. Bu süre genellikle altı aydır. Ancak, kira sözleşmesinde farklı bir bildirim süresi belirlenebilir.
Bildirim süresi sonunda kiracı işyerini boşaltmalıdır: Bildirim süresi sonunda, kiracı işyerini boşaltmak zorundadır. Aksi takdirde, kiraya veren mahkemeye başvurarak tahliye davası açabilir.
Bu hükümler Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiştir ve kiraya verenin işyeri gereksinimi nedeniyle fesih hakkı, kiracının hakkını koruyarak aynı zamanda kiraya verene de belirli koşullar altında işyeri ihtiyacını karşılama imkânı tanır. Bu süreçte tarafların haklarını ve yükümlülüklerini tam olarak anlaması önemlidir.
Yeni malikin gereksinimi nedeniyle tahliye hakkı, bir kiralık mülkün satın alınması durumunda, yeni malikin kiralanan mülkü kendisi veya birinci derece yakını için kullanma ihtiyacı olduğunda ortaya çıkan bir haktır. Bu durum, kira sözleşmesi devam ederken mülkün yeni sahibi tarafından talep edilebilir.
Türk Borçlar Kanunu'na göre, yeni malikin gereksinimi nedeniyle tahliye hakkı şu koşullarda geçerlidir:
Kiracıya belirli bir süre önceden bildirimde bulunulmalıdır: Yeni malik, kiralanan mülkü kullanma ihtiyacı olduğunda, kiracıya belirli bir süre önceden yazılı olarak bildirimde bulunmalıdır. Bildirim süresi genellikle altı aydır, ancak kira sözleşmesinde farklı bir bildirim süresi belirlenebilir.
Bildirim süresi sonunda kiracı mülkü boşaltmalıdır: Bildirim süresi sonunda, kiracı kiralanan mülkü boşaltmak zorundadır. Aksi takdirde, yeni malik mahkemeye başvurarak tahliye davası açabilir.
Türk Borçlar Kanunu'na göre, kiraya verenin tadilat nedeniyle tahliye hakkı, kiralanan mülkte yapılacak olan önemli tadilat veya iyileştirme çalışmaları için kiracının mülkü boşaltmasını talep etme hakkını ifade eder. Bu durum, kiracının mülkü terk etmesini gerektirecek kadar ciddi tadilat veya iyileştirme işlemlerinin yapılması gerektiğinde ortaya çıkar.
Kiraya verenin tadilat nedeniyle tahliye hakkı şu koşullarda geçerlidir:
Tadilat veya iyileştirme çalışmaları için kiracıya belirli bir süre önceden bildirimde bulunulmalıdır: Kiraya veren, tadilat veya iyileştirme çalışmaları için kiracıya belirli bir süre önceden yazılı olarak bildirimde bulunmalıdır. Bu bildirimde tadilatın ne tür olacağı, ne kadar süreceği ve kiracının mülkü boşaltması gerekip gerekmediği gibi konular açıklığa kavuşturulmalıdır. Bildirim süresi genellikle altı aydır, ancak kira sözleşmesinde farklı bir bildirim süresi belirlenebilir.
Kiracıya tadilat süresince kiralamadan doğan kira bedeli iadesi yapılmalıdır: Kiraya veren, tadilat veya iyileştirme çalışmaları nedeniyle kiracının mülkü boşaltması gerektiğinde, kiracının önceden ödediği kira bedellerini iade etmek zorundadır.
Tadilat veya iyileştirme çalışmaları tamamlandıktan sonra kiracıya mülkü geri verme hakkı tanınmalıdır: Tadilat veya iyileştirme çalışmaları tamamlandıktan sonra, kiracıya mülkü geri alma hakkı tanınmalıdır. Kiracı, tadilat veya iyileştirme sonrasında kiralanan mülkü tekrar kiralamak isterse, kiraya verenle yeni bir kira sözleşmesi yapılabilir.
Bu hükümler Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiştir ve kiraya verenin tadilat nedeniyle tahliye hakkı, kiracının hakkını koruyarak aynı zamanda mülkün iyileştirilmesi veya yenilenmesi gerektiğinde kiracının mülkü terk etmesine olanak tanır.
Kiracının yazılı tahliye taahhütnamesine rağmen evden çıkmaması durumunda, kiraya veren tahliye işlemi başlatmak için yasal yollara başvurabilir. Türk Borçlar Kanunu'na göre, kiracının kira sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi veya kira süresi sona erdikten sonra mülkü boşaltmaması halinde, kiraya veren, mahkemeden tahliye kararı alabilir. Tahliye işlemi genellikle şu adımları içerir:
Tahliye talebi: Kiraya veren, kiracının mülkü boşaltmaması durumunda mahkemeden tahliye talebinde bulunur. Tahliye talebi, genellikle yerel sulh hukuk mahkemesine yapılır.
Mahkeme süreci: Mahkeme, kiracının ve kiraya verenin argümanlarını dinler ve delilleri değerlendirir. Eğer mahkeme, kiraya verenin tahliye talebini haklı bulursa, kiracıya belirli bir süre içinde mülkü boşaltması için süre tanır.
Tahliye süresi: Mahkeme, kiracının mülkü boşaltması için genellikle belirli bir süre tanır. Bu süre, kiracının savunma hakkını kullanabilmesi için değişkenlik gösterebilir.
Tahliye kararı: Kiracı, belirtilen süre içinde mülkü boşaltmazsa, mahkeme tahliye kararı verir. Bu karar genellikle icra dairesi aracılığıyla uygulanır ve kiracı zorla mülkten çıkarılabilir.
Mülkün boşaltılması: Kiracı tahliye kararını kabul etmezse, icra dairesi veya yetkili makam tarafından mülkün boşaltılması için gerekli işlemler yapılır.
ürk Borçlar Kanunu'na göre, kiracının kira bedelini ödememesi durumunda, kiraya verenin iki haklı ihtarla tahliye hakkı bulunmaktadır. Bu hüküm, kiracının kira bedelini ödemesi için verilen iki ayrı ihtarı takiben, ödeme yapılmaması durumunda kiraya verenin tahliye talep etme hakkını tanır.
İki haklı ihtarla tahliye süreci şu şekilde işler:
İlk ihtar: Kiracı kira bedelini ödemediğinde, kiraya veren öncelikle yazılı olarak kiracıya bir ihtar gönderir. Bu ihtar, kiracının kira borcunu belirtilen bir süre içinde ödemesini talep eder. Genellikle bu süre en az 30 gündür.
İkinci ihtar: Kiracı, ilk ihtarın verilen süre içinde kira borcunu ödemez veya eksik ödeme yaparsa, kiraya veren ikinci bir ihtar gönderir. Bu ihtar, kiracıya kalan kira borcunu belirtilen süre içinde tamamlamasını ve aksi takdirde tahliye işlemi başlatılacağını bildirir.
Tahliye talebi: İkinci ihtarın verilen süre içinde kiracı tarafından kira borcunun tamamlanmaması durumunda, kiraya veren mahkemeden tahliye talebinde bulunabilir. Kiraya veren, mahkemeye başvurarak kiracının tahliyesini talep eder.
Mahkeme süreci: Mahkeme, tarafların argümanlarını dinler, delilleri değerlendirir ve ilgili yasal prosedürleri takip eder. Eğer mahkeme, kiracının kira borcunu ödemediğini ve tahliye talebinin haklı olduğunu tespit ederse, tahliye kararı verir.
Tahliye işlemi: Mahkeme tarafından verilen tahliye kararı gereği, kiracı belirtilen süre içinde mülkü boşaltmak zorundadır. Aksi takdirde icra dairesi veya yetkili makam tarafından mülkün tahliyesi için gerekli işlemler yapılır.
İki haklı ihtarla tahliye süreci, kiracının kira bedelini ödememesi durumunda kiraya verene yasal bir yol sağlar.
Türk Borçlar Kanunu'na göre, kiracının aynı ilçe veya belde sınırları içinde kendisinin veya birlikte yaşadığı eşinin adına kayıtlı oturulabilecek konutunun olması nedeniyle tahliye hakkı, kiracının kiraya veren tarafından dava açılarak tahliyesi talep edilebilir. Bu hüküm, kiracının kira ilişkisi devam ederken kendi veya eşine ait bir konutta oturabilecek durumda olması halinde, kiraya verenin tahliye talep etme hakkını düzenler.
Aynı ilçe veya belde sınırları içinde kiracının veya birlikte yaşadığı eşinin adına kayıtlı bir konutunun olması, kiraya verenin tahliye talebini haklı kılar. Bu durumda kiracının kiraya verene karşı savunma hakkı sınırlıdır. Türk Borçlar Kanunu'na göre, kiracının bu şekilde sahip olduğu konut, kiracının kiralamış olduğu konutu terk etmesini gerektirecek nitelikte olmalıdır.
Tahliye talebiyle ilgili olarak kiraya veren, yerel sulh hukuk mahkemesine başvurarak tahliye kararı talep eder. Mahkeme, tarafların savunmalarını dinler ve delilleri değerlendirir. Kiracının kendisine veya eşine ait konutta oturma hakkının varlığına ilişkin somut kanıtlar, mahkeme tarafından dikkate alınır. Eğer mahkeme, kiracının tahliyesini haklı görürse, tahliye kararı verir.
Bu hüküm, kiracının sahip olduğu bir konutta oturma hakkına dayalı olarak kiralanmış konutu terk etmesini gerektirir ve kiraya verene yasal bir tahliye hakkı sağlar.
Türk Borçlar Kanunu'na göre, on yıllık kira süresinin dolması nedeniyle tahliye hakkı, belirli bir süre için yapılmış olan kira sözleşmesinin on yıllık süresinin sona ermesi durumunda kiraya verene verilen bir hak olarak tanımlanır. Bu durumda, kiraya veren kira sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte kiracının mülkü boşaltmasını talep edebilir.
On yıllık kira süresinin dolması nedeniyle tahliye hakkı şu koşullarda geçerlidir:
Kiracıya bildirimde bulunma zorunluluğu yoktur: Kiraya veren, on yıllık kira süresinin dolmasıyla birlikte kiracının mülkü boşaltmasını talep edebilir. Bu durumda, kiracıya önceden bir bildirimde bulunma yükümlülüğü yoktur.
Kira süresinin sona ermesiyle birlikte tahliye hakkı doğar: On yıllık kira süresinin sona ermesiyle birlikte, kiraya verenin tahliye hakkı doğar. Kiraya veren, kiracının mülkü boşaltması için gereken yasal prosedürleri takip edebilir.
Kiracının mülkü boşaltması gerekmektedir: On yıllık kira süresinin sona ermesiyle birlikte, kiracının kiralanan mülkü belirlenen süre içinde boşaltması gerekmektedir. Aksi takdirde, kiraya veren mahkemeden tahliye kararı talep edebilir.
Bu hükümler Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiştir ve on yıllık kira süresinin dolması nedeniyle tahliye hakkı, belirli bir süre için yapılan kira sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte kiraya verene kiracının mülkü boşaltma hakkını tanır.
Kiracının sözleşmeye uymaması nedeniyle fesih, kiracının kira sözleşmesinde belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda kiraya verenin sözleşmeyi sonlandırma hakkını kullanması anlamına gelir. Türk Borçlar Kanunu'na göre, kiracının belirli şartlara uymaması durumunda kiraya veren, kira sözleşmesini feshedebilir.
Kiracının sözleşmeye uymaması nedeniyle fesih süreci şu şekilde işler:
Kiracının yükümlülüklerini yerine getirmemesi: Kiracının kira sözleşmesinde belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda, kiraya verenin fesih hakkı doğar. Bu yükümlülükler kira bedelinin düzenli olarak ödenmesi, mülkün iyi bir şekilde kullanılması, bakım ve onarım işlerinin yapılması gibi konuları kapsar.
İhtarname gönderme: Kiraya veren, kiracının sözleşmeye uymaması durumunda öncelikle yazılı bir ihtar gönderir. Bu ihtar, kiracının sözleşmeye uyması veya belirli bir süre içinde aksi takdirde tahliye edileceğini bildirir.
Süre verme: İhtarname gönderildikten sonra, kiracıya belirli bir süre verilir. Bu süre içinde kiracının sözleşmeye uyması beklenir.
Fesih talebi: Kiracı, verilen süre içinde sözleşmeye uymazsa, kiraya veren mahkemeden fesih talebinde bulunabilir.
Mahkeme süreci: Mahkeme, tarafların argümanlarını dinler, delilleri değerlendirir ve ilgili yasal prosedürleri takip eder. Eğer mahkeme, kiracının sözleşmeye uymadığını tespit ederse, fesih kararı verir.
Tahliye işlemi: Mahkeme tarafından verilen fesih kararı gereği, kiracı belirtilen süre içinde mülkü boşaltmak zorundadır. Aksi takdirde icra dairesi veya yetkili makam tarafından tahliye işlemi gerçekleştirilir.
Bu süreç, kiracının sözleşmeye uymaması durumunda kiraya verene yasal bir tahliye hakkı sağlar. Ancak bu sürecin tam olarak yasal prosedürlere uygun olarak gerçekleştirilmesi önemlidir.
Kiracının iflası nedeniyle fesih, kiracının iflas etmesi durumunda kiraya verenin kira sözleşmesini sonlandırma hakkını ifade eder. Türk Borçlar Kanunu'na göre, kiracının iflası, kiracının kira sözleşmesindeki yükümlülüklerini yerine getiremeyecek durumda olduğunu gösterir ve bu durumda kiraya verenin fesih hakkı doğar.
Kiracının iflası nedeniyle fesih süreci şu şekilde işler:
İflasın tespiti: Kiracının iflası durumunda, iflasın resmi olarak tespit edilmesi gerekir. İflasın tespiti genellikle mahkeme tarafından yapılır.
Kira sözleşmesinin feshi: Kiracının iflasının tespit edilmesiyle birlikte, kiraya veren kira sözleşmesini feshetme hakkına sahip olur. Bu fesih, kiracının iflas etmesi nedeniyle sözleşmenin sona ermesini sağlar.
Tahliye işlemi: Kiracının iflası durumunda, kiraya veren genellikle tahliye işlemi başlatır. İflas durumu, kiracının kira bedelini ödeme gücünü kaybetmiş olabileceği için, kiraya veren mülkün tahliyesini talep eder.
Mahkeme süreci: Tahliye talebinde bulunan kiraya veren, mahkemeden tahliye kararı talep eder. Mahkeme, tarafların argümanlarını dinler, delilleri değerlendirir ve ilgili yasal prosedürleri takip eder. Eğer mahkeme, kiracının iflasının tespit edildiğini ve kiraya verenin fesih talebinin haklı olduğunu tespit ederse, tahliye kararı verir.
Tahliye işlemi: Mahkeme tarafından verilen tahliye kararı gereği, kiracı belirtilen süre içinde mülkü boşaltmak zorundadır. Aksi takdirde icra dairesi veya yetkili makam tarafından tahliye işlemi gerçekleştirilir.
Kiracının iflası nedeniyle fesih süreci, kiraya verene kiracının iflas ettiği durumda sözleşmeyi sonlandırma ve mülkü geri alma hakkı sağlar. Bu sürecin tam olarak yasal prosedürlere uygun olarak gerçekleştirilmesi önemlidir.
Önemli nedenlerle kira sözleşmesinin feshi, kira sözleşmesinin taraflarından birinin, genellikle kiracının veya kiraya verenin, belirli şartlara uygun olarak ve hukuki bir sebeple sözleşmeyi sonlandırma hakkını ifade eder. Türk Borçlar Kanunu'na göre, kira sözleşmesinin feshi için önceden belirlenmiş bazı önemli nedenler bulunmaktadır.
Önemli nedenlerle kira sözleşmesinin feshi süreci şu şekilde işler:
Taraflardan biri, kira sözleşmesini sonlandırmak istediği nedeni belirtir: Önemli nedenlerle kira sözleşmesinin feshi durumunda, sözleşmeyi sonlandırmak isteyen tarafın bu isteğini ve fesih nedenini karşı tarafa bildirmesi gerekir.
Fesih nedeninin değerlendirilmesi: Fesih nedeni genellikle taraflar arasında anlaşmazlığa neden olabilecek ciddi bir ihlal veya belirli yasal koşulların yerine getirilmemesi gibi durumları içerir. Taraflar veya mahkeme, fesih nedeninin mevcut olduğunu değerlendirir.
Fesih bildiriminin yapılması: Eğer bir fesih nedeni mevcutsa, fesih bildirimi yapılır. Bu bildirim genellikle yazılı olarak yapılır ve belirli bir süre içinde uygulanabilir.
Mahkeme süreci: Eğer taraflar arasında anlaşmazlık varsa veya bir taraf fesih bildirimini reddederse, mahkemeye başvurulabilir. Mahkeme, tarafların argümanlarını dinler, delilleri değerlendirir ve ilgili yasal prosedürleri takip eder. Eğer mahkeme, fesih nedeninin mevcut olduğunu ve fesih talebinin haklı olduğunu tespit ederse, fesih kararı verir.
Tahliye işlemi: Mahkeme tarafından verilen fesih kararı gereği, kiracı belirtilen süre içinde mülkü boşaltmak zorundadır. Aksi takdirde icra dairesi veya yetkili makam tarafından tahliye işlemi gerçekleştirilir.
Önemli nedenlerle kira sözleşmesinin feshi, kira sözleşmesinde belirli şartlara uyulmaması veya taraflar arasında anlaşmazlık olması durumunda kullanılan yasal bir prosedürdür.
Kiracının kiralananı başkasına kiralaması veya yararlanma hakkını devretmesi durumunda, kiraya verenin tahliye hakkı, kiracının kira sözleşmesine aykırı davranması nedeniyle kira sözleşmesini sonlandırma hakkını ifade eder. Türk Borçlar Kanunu'na göre, kiracının kiralananı başkasına kiralaması veya yararlanma hakkını devretmesi, kiraya verenin fesih hakkını doğurur.
Kiracının kiralananı başkasına kiralaması veya yararlanma hakkını devretmesi nedeniyle tahliye hakkı şu koşullarda geçerlidir:
Kiracının kira sözleşmesinde belirtilen şartlara uymaması: Kiracının kiralananı başkasına kiralaması veya yararlanma hakkını devretmesi, genellikle kira sözleşmesinde belirtilen kurallara aykırıdır. Bu durumda kiracı, kira sözleşmesine uymamış olur.
Kiracıya bildirimde bulunma zorunluluğu: Kiraya veren, kiracının sözleşmeye aykırı davranması durumunda öncelikle yazılı bir ihtar gönderir. Bu ihtar, kiracının bu aykırılığı düzeltmesini veya belirli bir süre içinde sözleşmeyi feshetmesini talep eder.
Süre verme: İhtarname gönderildikten sonra, kiracıya belirli bir süre verilir. Bu süre içinde kiracının aykırılığı düzeltmesi veya sözleşmeyi feshetmesi beklenir.
Fesih talebi: Belirtilen süre içinde kiracının aykırılığı düzeltememesi veya sözleşmeyi feshetmemesi durumunda, kiraya veren mahkemeden fesih talebinde bulunabilir.
Mahkeme süreci: Mahkeme, tarafların argümanlarını dinler, delilleri değerlendirir ve ilgili yasal prosedürleri takip eder. Eğer mahkeme, kiracının aykırılığını tespit ederse, fesih kararı verir.
Tahliye işlemi: Mahkeme tarafından verilen fesih kararı gereği, kiracı belirtilen süre içinde mülkü boşaltmak zorundadır. Aksi takdirde icra dairesi veya yetkili makam tarafından tahliye işlemi gerçekleştirilir.
Kiracının kiralanı başkasına kiralaması veya yararlanma hakkını devretmesi, kira sözleşmesine aykırı davranması ve kiraya verenin tahliye hakkını doğurur.
+49 152 02819858
+90 542 350 66 01
info@umitoz@hotmail.com